SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EYMAN VE’N-NUZUR BAHSİ

<< 3259 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ الْعَلَاءِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ عَنْ يُوسُفَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلَامٍ قَالَ رَأَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَضَعَ تَمْرَةً عَلَى كِسْرَةٍ فَقَالَ هَذِهِ إِدَامُ هَذِهِ

 

Yusuf b. Abdullah b. Abdüsselâm'dan, şöyle dediği ri­vayet edilmiştir:

 

Rasûlullah (s.a.v.)'i gördüm; hurmayı bir ekmek parçasının üzerine koyup, "Bu (hurma), bunun (ekmeğin) katığıdır." buyurdu.

 

 

İzah:

Bu hadis, hurmanın katık olduğuna delâlet etmektedir. Bi­lindiği gibi katık; ekmekle birlikte yenen maddelerdir. Ancak hangi maddelerin katık sayılıp sayılmadığında farklı görüşler vardır. Ko­nunun yeminle ilgisi; katık yememeye yemin eden kişinin neleri yediği takdirde yemininin bozulacağı yönündendir.

 

Aynî, bu hadis ile; ister taze olsun ister kuru, evde bulunan ekmeğin dışındaki tüm yiyeceklerin katık sayıldığı sonucuna varıldığım söyler. Buna göre; katık yememeye yemin eden kişi, hurma yerse yeminini bozmuş olur.

 

Ebû Hanîfe ve Ebû Yusuf'a göre katık; zeytin yağı, bal, sirke gibi (ek­meğe) sürülebilen yiyeceklerdir. Çünkü katık, kendi başına değil ekmekle bir­likte yenen, ona tabi olan yiyeceklerdir. Ama, kızartılmış et, peynir, yumur­ta gibi ekmeksiz yenilen yiyecekler katık değildirler.

 

İmam Şafiî, İmam Mâlik, Ahmed b. Hanbel, İmam Muhammed ve Ebû Yusuf'un bir görüşüne göre; çok kere ekmekle birlikte yenen maddeler ka­tıktır.

 

İbn Hacer, İbnü'l-Kassâr'ın şöyle dediğini nakleder:

 

"Ekmekle birlikte kızartılmış et yiyenin bu eti katık edindiği konusun­da dilciler arasında hiçbir görüş ayrılığı yoktur. Bu kişi eğer katıksız ekmek yedim dese, yalan söylemiş, katıkla ekmek yedim dese doğru söylemiş olur.

 

Ama, Kûfelilerİn; katık, iki şeyin arasını birleştirmenin adıdır, şeklindeki söz­leri, katıktan maksadın; ekmeğin o şey içinde yok edilmesine delildir. Bu du­rumda katık; .parçalarının ekmeğin parçalan içine girmesi suretiyle ona tabi olur. Bu da ancak, katığın sürülmesi (ekmeğin bandırılması) suretiyle olur. Karşı görüşte olanlar buna; "Önceki söz doğrudur. Fakat katıkla ekmeğin parçalarının birbirine yemeden önce girmesi iddiasının delili yoktur. Mak­sat, önce birleştirmek, sonra da yemek suretiyle yok etmektir. İşte o zaman parçaların birbirinin içine girmesi gerçekleşir." diyerek karşılık verirler." Neyin katık sayılıp neyin sayılmayacağını, bugün "katık" kelimesinin ifade ettiği manadan ziyade örfe bağlamak daha uygun olsa gerektir. Çün­kü bunu en güzel tayin eden şey örftür. Günümüzün örfü de ikinci görüşe daha uygun düşmektedir.